MOLL (Magnetic-guided Occult Lesion Localisation)
MOLL (Magnetic-guided Occult Lesion Localisation)
Tiroid ve paratiroid hastalıkları nedeniyle geçirilmiş boyun cerrahisi öyküsü bulunan hastalarda gerek yapışıklıklar ve gerekse de anatominin bozulması nedeniyle sonraki girişimlerde hem ameliyat süresi uzayabilmekte hem de komplikasyon riski artabilmektedir. Bununla birlikte küçük ve zor yerleşimli lezyonlarda cerrahinin başarı şansı da azalabilmektedir. Tedavi edilmiş tiroid kanserlerinde nüks dokuların ya da lenf nodu metastazlarının tekrarlayan cerrahi tedavilerinde rekküren sinir hasarıyla ses kısıklığı,paratiroid bezlerinin kalıcı hasarıyla hipoparatiroidi en sık görülen ve korkulan komplikasyonlardır. Başarısız girişim ya da nüks nedeniyle yeniden yapılan paratiroid cerrahisinde yine ses kısıklığı riski ve patolojik olan paratiroid bezinin bulunamaması hasta ve cerrah açısından istenmeyen sonuçlardır.
Boyunda ele gelmeyen kitlelerin çıkarılmasında kolaylık sağlamak için farklı bir çok yöntem denenmiştir. Bu yöntemler içinde en etkili yöntem kısaca ROLL (Radyo-guided Occult Lesion Localisation) olarak adlandırılan ve 2007 yılında ilk kez yine İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD’ndan Prf.Dr.Yeşim Erbil ile Doç.Dr.Mustafa Tükenmez tarafından tanımlanarak literatüre kazandırılan yöntemdir. Bu yöntem ele gelmeyen ancak ultrasonla saptanan lezyon içine verilen radyoaktif maddenin gamma-probe ile taranarak saptanmasına dayanıyor. ROLL yöntemi sayesinde ele gelmeyen lezyonlar kolaylıkla çıkarılabiliyor ve olası komplikasyon riski oldukça azalıyor. Bu işlemin tek dezavantajı radyoaktif bir maddenin kullanılması nedeniyle cerrahi girişimin yapıldığı merkezde nükleer tıp kliniğinin ve gerekli radyoaktif madde ile teknolojinin mutlak gerekliliğidir.
Kısaca MOLL (Magnetic-guided Occult Lesion Localisation) olarak adlandırdığımız yeni yöntemi ROLL yönteminden esinlenerek 2016 yılında ilk kez uyguladık ve 9 olguluk seriyi 2017 yılında Surgical Innovation dergisinde yayınladık. Bu yöntemde de yine ele gelmeyen ancak ultrasonla saptanabilen lezyonu radyasyon içermeyen , doku içine verildiğinde hemen atılmayan sıvı yapıda demiroksit ve bu maddeye duyarlı bir manyetik probe kullandık. Ameliyat günü ultrason altında saptanan tümöral dokunun ya da paratiroid bezinin içine çok az miktarda manyetik işaretleyici olarak demiroksit injekte ediyoruz. İşlemi yapan radyoloğun deneyimli olması, cerrah ile iletişim halinde olması oldukça önemli. İnjeksiyon yapıldıktan sonra 6-12 saat kadar dokudan manyetik sinyal alınabiliyor. Ameliyat sırasında manyetik duyarlı bir probe ile en yoğun manyetik sinyal aldığımız yere doğru odaklanarak cerrahi işlemi yapıyoruz. İhtiyaç halinde alanda sinyal ölçümünü tekrarlayabiliyoruz. Bu tekniğin amacı ikincil ya da daha fazla sayıda girişim gerektiren olgularda hedeflenen dokuya daha küçük bir kesi ve daha az doku disseksiyonu yaparak komplikasyon riskini azaltmak ve ameliyat süresi ile hastanede kalış süresini kısaltmaktır. Bu teknik sayesinde ele gelmeyen ve daha önce cerrahi uygulanmış hastalarda çıkarılması zor ve riskli lezyon/lezyonları isabetli bir şekilde ve güvenle çıkarılabilmekteyiz. ROLL yönteminden farklı olarak nükleer tıp kliniğinin olmadığı merkezlerde ya da radyoaktif maddenin kullanımının mümkün olmadığı durumlarda oldukça faydalı bir yöntemdir. Ayrıca radyasyon içeren madde kullanılmaması bir diğer avantajıdır. Hastanın uygulanan demiroksite karşı aşırı bir duyarlılığı yoksa ek bir risk te oluşturmuyor.